Yalçın'ın Maceraları

16 Eylül 2008 Salı

bir diğer uyuma yöntemi de baba kucağı


bazen de bu yapay ana kucaklarını bırakıp doğal baba kucaklarında uyuyorum... hadi eyvallah,  büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin (öyle ya, artık benim de küçüklerim var) gözlerinden öpüyorum...

iyice rahatlayınca uykuya dalarım

bu da, titreşimli koltuk mucizesinin devamı... uyutuyor harbiden...

titreşimli kolik tedavisinde bir numarayım

gazdı hazdı derken, benden çıkan, cırt ve pırt seslerinden, yüzümün ve ayaklarımın aldığı şekillerden,  mosmor olup çığlıklar atmamdan, ağlayıp durmamdan vb. kıllanan ebeveynlerim, "kolik oldu bu çocuk" diye tutturdular. 

neyse, altı - sekiz hafta arası oluyormuş bunun en fecisi, ben de sürüyorum şimdilik keyfini. lakin bu ikisi, titreşimli sallanan ana kucağı alıp beni rahatlatmaya taktılar kafayı. aldılar da. şu önündeki oyuncaklarla pek ilgilendiğim yok daha, epey bir rahatladım ama. darısı başınıza...

5 Eylül 2008 Cuma

banyo ve kırk

banyo sonrası dinginliğimi yansıtan bu en sevimli fotoğrafımla epey bir gönül çeliyorum sanırım. gaz sancısından ağlarken, hatta bir iddiaya göre ortalığı kıyamete verirken çekilmiş fotoğraflarımdan sakınınız, buna bakınız, 40'ım çıktı, göz takibine başladım, hoşça kalınız...